The Children İncelemesi

İki Bakış Bir Film
0
The Children Filmi Posteri, Histeri Filmi Posteri

Filmin Türü: Korku-Gerilim | Süre: 84 Dakika | IMDB: Link

The Children Konusu

Sakin bir Noel tatili, çocukların ailelerine karşı düşmanca tavırlarda bulunmasıyla korkunç bir hayatta kalma savaşına döner.

The Children Film Yorumu

Ezgi'nin Köşesi

Film, kapak görselinde "Bu dünyaya onları siz getirdiniz ama onlar sizi göndermeye kararlı." cümlesiyle minik bir spoiler eşliğinde bizi az buçuk nelerin beklediğini özetliyor.


Filmimiz, iki ailenin noel arifesinde buluşması ve vakit geçirmeleriyle başlıyor. E normal bir konu bu iki aile işte diyerek başlayan konu, çocuklardan birinin tuhaf davranması ve yaşıtları olan diğer iki çocuğu korkutmasıyla ilginç bir hal almaya başlıyor. -Her şeyden önce oyunculuklardan bahsetmek isterim, o çocuklar nasıl şahane oyunculuklar çıkartmış, o gerilim hissi, o ruhsuzluk hissi o kadar güzel veriliyor ki izleyiciye, seyir zevkinden havalara uçuyorsunuz.


Çocuklar bu noktadan sonra yavaş yavaş değişmeye başlıyor, bir huzursuzluk, bir aman ben yemek yememcilik, oyun oynanamak... Aileyi çileden çıkarmaya başlıyorlar. Aynı akşam yemekte garipleşen çocuklardan biri masada annenin yüzünü çiziyor. Film aslında burada başlıyor...


Çocuklar sakinleşsin biz de biraz hava alalım diye iki yetişkinimiz çocuklarla birlikte dışarı çıkıyorlar. Aman iki yetişkin dediğime bakmayın biri 16-17 yaşlarında ergen. Filmin başında tiksindim kızın tavırlarından, filmlerde asosyal, içkikolik ergen rolüne gelemem. Gel zaman git zaman bunlar oynarken adamı pat diye öldürüyor çocuklar. Meğersem bu çocuklara bir virüs bulaşmış da analarına babalarına bizi neden bu hayata getirdiniz diye isyan edeceklermiş, bak sen şu veletlere...


Buradan sonra bebelerin masum bir şekilde ağlaya ağlaya analarını babalarını öldürmelerini izliyoruz. Konu ve sahneler itibarıyla cidden farklı bir şeyler düşünülmüş, epey beğendim bu akışı. Fakat sayın dostlar, ben filmin -sanat filmi değil ise- soru işareti bırakanını sevmem. Bu film kalbimi bu konuda biraz kırdı, film boyunca bu virüs bu çocuklara nasıl bulaşmış, çocuklar arasında nasıl geçiyor bunu bilemiyoruz. Ayrıca filmin son sahnelerinde bu 16-17'lik ablanın da virüse yakalandığını tahmin eder gibi oldum. E hani çocuklardı sadece? diye sormadan edemedim. Reşit olmayan bebeleri mi istila ediyor, aklımda sorular...


Özel olarak değinmek istediğim bir kısım ise filmin kamera açılarıydı, gerilimi çekim açılarıyla bu kadar temiz ve sade hissettirebilmek herkese nasip olmaz. O karanlığı izlediğiniz tüm film boyunca hissediyorsunuz. Hatta bazı sahnelerin çekimleri o kadar iyiydi ki aklıma piyasadaki kültler gelip durdu.


Anlayacağınız o ki; film, kafalarda soru işaretleri bıraksa da ve sonunda şaşırtmasa da zevkle izlediğim, zamanın nasıl aktığını bilmediğim çok güzel bir film oldu.


Parlayan zeka, yaratıcılık ve mis gibi çekim açıları ışığında diğer filmlerde görüşmek üzere...


Puanım: 5/10


Ezgi'nin IMDB Puan listesi için tık!

Emre'nin Köşesi

Derviş'e sormuşlar; "Bir çocuktan daha korkuncu nedir?", derviş cevap vermiş; "Beş çocuk."


Çocuk sevmiyor, çığlığına katlanamıyor musunuz? Bu film tam size göre. Film, sebebini asla bilmediğimiz şekilde bir sıvıdan etkilenen ve sağa solan kusan beş çocuk etrafında geçiyor. Bol çığlıklı, bol ağlamalı, dramın olmadığı (bence yoktu, varsa da bana geçmemiş), kafa dağıtmalık, çıtır çerez ortalama bir film.


Birçok filmin aksine çok hızlı başlıyor ve film boyunca da temposunu devam ettiriyor ve aslında hiç sıkmıyor da. Yorumun sonunda verdiğim puanda açıklayacağım ''aslında'' ile neyi kastettiğimi.


Öncelikle, film izlerken arka fondan müzik çalmasından nefret edenler derneği başkanvekili olarak başlarda çok rahatsız olsam da yönetmenimiz Tom Shanklan'ın (havalı gözükmek için IMDB'den baktım, yoksa bildiğim falan yok.) kaliteli yönetimi ile birlikte oldukça geren ve zevk veren bir nesne haline dönmüş.


Filmin çekim açılarına ve psikopat çocuklara baktığımda oldukça fazla ''Shining'' havası aldım. O bakışlar, o soğuk kanlılık, o psikopatlık... Bayılıyorum böyle filmlere. Çocuk oyuncu seçimi harika, çocukların oyunculukları harika. Hem çok tatlı dururken aynı zamanda en az bir o kadar da psikopat durabilmek yetenek ister. Hey gidi 2000'ler her şeyi güzel... Neyse nostaljiyi başka zaman yaparım, filme geri dönüyorum.

Çocukların suratındaki şu nura bakın hele;

The Children filmi, izleyicileri bol bol gerelim gerisi pek önemli değil mantığıyla yazılmış gibi. ''Aslında'' demem de buradan geliyor. Şu hayatta film izlerken en sevmediğim şey, direkt puan kırmama sebep olan şey; yazar kişinin bize olayın hikayesini ve sebebini anlatmaması. Film ne kadar kaliteli ve değerli olursa olsun sebebini bilmediğim olay örgüleri beni dinden imandan çıkarmaya yetiyor. Yazar bir şeyler yazmış da sonunu bağlayamamış, filmi yapımcıya fırlatmış gibi hissediyorum.


Bir diğer konu ise, bu veletler bu filmlerde oynamaya nasıl ikna edildi? Hadi korku filmlerinde çocuklar aslında o yaratıkları görmüyor, farklı çekim yöntemleriyle birleştiriliyor ancak, bu film safi vahşet. Bebeleri can-ı gönülden tebrik ediyor, ailelerini esefle kınıyorum.


sonu ise, sebebi gibi belirsiz. Birçok izleyici de aslında bunu seviyor, neymiş efendim hayal gücüne bırakıyormuş yazar kişisi, sana ve düşüncelerine önem veriyormuş. Hadi oradan! Ben yine huysuz, boomer kılıklı bir delikanlı olarak bunu da sevmiyorum. Bana ne olduğunu anlat kardeşim, senin yarım bıraktığın senaryoyu yazmak zorunda mıyım?


Neyse, sonuç olarak bana göre filmin sonunda, 2000'lerin korkulu rüyası atarlı ergen enfekte oldu, bunlar da şehre gitti. Arabadan indi, benzinliğe gitti falan. Ordan eve geçti, komşuları Karen'ın çocuklarına bulaştırdı. Ordan da Amerikan Başkanı Bush'a kadar ucu dokundu bu işin. HAH İŞTE, SENARYONUN KALANINI BANA BIRAKIRSANIZ FİLM BİR YERE BAĞLANMIYOR BAHSETTİĞİM DE TAM OLARAK BU. Eğer sizin de bu konuda bir fikri varsa okumak isterim.


Film ile ilgili yorumumu burada sonlandırıyorum, okuduğunuz için teşekkür ederim.


Puanım: 5/10


Emre'nin IMDB Puan listesi için tık!

Bir önceki film yorumumuz I Onde Dager'ı okumak için tıkla

Bizi Instagram hesabımızdan takip etmeyi unutmayın

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)