The Killing Room İncelemesi

İki Bakış Bir Film
0
Meander Poster

Filmin Türü: Gerilim-Gizem | Süre: 93 Dakika | IMDB: Link

The Killing Room Konusu

Akıl düzeyinin ölçüleceği söylenen teste deneklerin katılması ile birlikte deney başlar.

The Killing Room Yorumu

Ezgi'nin Köşesi

Filmin başında işte bu bizlik diyerek elimde kağıt ve kalemle izlediğim film, sonlara doğru yatakta kıvrılırken "E hadi" dediğim bir filme döndü.


Ne hayaller kurmuştum oysaki ne varsa 2000'li yılların filmlerinde var iş diyordum. O oyunculuklar, oyuncuların karakterleriyle uyumları nasıl hoştu.


Filmimiz kötü mü? Hayır, değil fakat gelin detaylıca üzerine konuşalım.


2009 yapımı gizem, gerilim türündeki filmimiz, psikolojik bir deney üzerine konuşan iki doktor üzerine başlıyor. Dosya o kadar gizli gözüküyor ki, daha filmin başında bizi muhteşem bir kurgu bekliyor diye düşünüyorsunuz. Deney şöyle başlıyor, her yeri kapalı olan bir odaya günlük bir deney işinde çalışmak için gelen 4 kişi katılıyor. Biri klasik bu tarz filmlerin olmazsa olmazı eşini çok seven ablamız, bu tarz işlerde daha önce bulunmuş biraz asi, huysuz, nalet, hafiften de geri kafalı güç seven orta yaş abimiz, yine eşine bağlı, cesur ve akıllı abimiz ve içine kapanık, senaristin bile cümle yazmaya üşendiği son karakter.


Açıkçası bu karakterleri görünce devamı nerede diye sormadan edemedim. Genellikle bu tarz filmlerin 5+ kişi olmasına alışık olan bünyeme bir eksik geldi ama hadi dedim karakterler o kadar hoş duruyor ki o eksik bir anda kapanır. Sonra klasik olarak tahmin etme aşamasına geldik çünkü bilirsiniz ki biz bir şeyleri tahmin etmeden duramıyoruz, bünye alışmış. Benim tahminim şuydu, bu orta yaş abimiz fazla bilgelik taslar, genç abimizle kavga eder sonra genç abimiz ve ablamız bir çift olur diğer sessiz ve orta yaş ikilimiz ölür dutluk da bunlara kalır diye düşünüyordum. Sonra da sistem karşıtlığı şu bu derken bunları alt ederler ve son. Ben bunları düşünürken doktor içeri girdi, biz deney yabacağuk dedi, sonra ne oldu biliyor musunuz? Adam geldi kadını pat diye vurdu, analizim de burada son buldu.


E tabii bu saatten sonra karakterlerimizde deney heyecanı kaldı mı? Kalmadı efendim. Odadan yaşayarak çıkabilmenin tek yolu ufacık bir bölmeden kendilerine atılan tahmin soruları. Sorular da KPSS genel kültür sorularıymış. Orta yaşlı abimiz bu soruları görünce daha da sinirleniyor. E kaldılar üç kişi, ne yapalım ne edelim derken aynı cevabı vermeye karar veriyorlar. Tam iyi hoş derken şu içine kapanık kankimiz farklı cevap veriyor. Ben bu kadar sinir bozucu bir karakter görmedim.


Neden olduğunu hiç anlamadığımız bir şekilde bizim bu genç abiyi vuruyorlar. Çok saçmaydı, fark edilmesi gerekenleri o bulmuştu, epey cesurdu ayrıca cevabı ilk o vermişti. Bu tarz havada kalan, film içinde arkası dolmayan işleri sevmem. Kalıyor bizim uyumsuz ikili baş başa. Yaptıkları tonla saçma plan arasından çıkıp döğüşelim gibi bir plan yapıyorlar. Bu arada da dışarıdan izleyen gözlemci ablamız elinde kartla ben bunları kurtarsam mı kurtarmasam mı diye içsel hesaplaşmasını yaşıyor.


Biz de tam burada dedik ki, filmde bir ters köşe olabilir mi? Asıl deney itaatini sorgulamak için bu kadına yapılıyor olabilir mi? I ıh, o da değilmiş, elimizde kaldı sıfır. Tam bizim uyumsuz ikilimiz bu planı yapınca sessiz olan diyor ki ben bunu yapamam sen yaparsın, benden bu kadar ve pat, kafasına sıkıyor...


Kafasına sıkıyor dedim ama o iş de öyle değilmiş, silah tersten ateşlenen silahmış, araştırdım adı bu değil fakat bulamadım. Emre'ye sorsam söylerdi fakat ona da üşendim. Kendimi vuracağım derken bizim orta yaş krizini vuruyor. Aslında olay neymiş biliyor musunuz?


"Vatanın için ölür müsün?" adlı bir canlı bomba yetiştirme programıymış ya. Bu kadar saçma bir yere bağlanacağını düşünmemiştim diye uzun süre sorguladım kendimi. Ne hayaller ile başladığım, elime kalem alıp notlar tuttuğum film böyle bitti ya ona yanarım sevgili dostlar.


Yine de ortalama bir filmdi, devamını merak ettim. Kötü değildi, boş vaktim var, deney falan da seviyorum, insan psikolojisi falan fistan derseniz, gidin izleyin derim ben de size. Benden bu kadar, deney, exam, circle tarzı filmleri çok severim. Önerileriniz varsa bir tık kadar uzağınızdayım.


Puanım: 5/10


Ezgi'nin IMDB Puan listesi için tık!

Emre'nin Köşesi

Evet, yeni bir filmle karşınızdayız ancak film ile ilgili eleştirime başlamadan önce itiraf etmem gereken bir şey var. Film bitti, kritikler yapıldı, sonra IMDB sayfası oy verilmek üzere açıldı. Bir de ne göreyim... Ben bu filmi yıllar önce, muhtemelen 15-16 yaşlarındayken zaten oylamışım, hem de 7 puan vermişim. Fark ettim ki insanın fikirleri ve zevkleri geçen yıllarla birlikte gerçekten tamamen değişebiliyormuş.


Filmimiz, para karşılığı deneyde yer almak isteyen 4 tane bireyin etrafında gelişen, tek mekan bir deney filmi. Filmin ilk 15-20 dakikası 2000'ler filmlerini ve oyuncu seçimlerini övmekle geçti ki gerçekten bana göre oyuncu seçimi çok doğru gerçekleştirilmiş. Karakterler hem tip hem de mizaç olarak rollerine tamamen uygun, bu da filmin gerçekçiliğini arttırıyor.


Buraya kadar her şey güzel giderken, filmin geri kalanında ise bir potansiyel nasıl çöp edilir buna tanık oluyoruz. Bir kere 3 denekli film mi olur? Koy şuraya 7-8 kişi, yesinler birbirlerini, kavga çıksın vay efendim bu nasıl olur diyelim. Yok, hiçbir şey yok filmde. O kadar film var bu tarzda yapılan, hiç mi örnek almadınız? Tamam motivasyonunuz farklı da motivasyonunuz da tırt sayın MK Ultra. Neyse, karakterlere dönecek olursak, bir tanesi zaten kedimden daha pısırık, kedim ondan daha çok konuşuyor. Hâl böyle olunca 2 kişinin diyaloglarıyla geçen sıkıcı, akmayan bir filme dönüşüyor. Zaten adam ne zaman konuşsa birinin başına bir şey geldi, adam işe yaramazlığın ayak bulmuş hali.


Deneklere uygulanan hiçbir deneyin elle tutulur bir yanı yok, karakterleri derinden etkileyecek, manipüle edecek, onları istenilen noktaya yöneltecek hiçbir deneme yok. Denekli film yapıyoruz, kafanıza göre oynayın biz montajla bir şeyler yaparız demişler oyunculara. Yok efendim neymiş bize katil lazımmış, yok efendim beyin yıkayacakmışız, bizim için canlı bomba olacaklarmış. Ya bırak, seçim zaten komple yanlış, o adam çeker mi o fünyeyi zamanı geldiğinde? Çekmez. Çok gizli, 3 tane başkanın arkasından gizlice iş yapan, yasaklı deneyin çıkardığı adama bak. Sen git neleri göze al, deneyi büyüt izleyicinin gözünde, sonra gel bak biz kimi bulduk, tam bu deneylik diye gel bu adamı seç.


Sizi kenara yazdım Ann Peacock ve Gus Krieger. Bir daha senaryo yazarsanız izlemeyeceğimden emin olabilirsiniz. Zaten araştırınca yazdıkları kısıtlı sayıdaki senaryonun izleyiciden hep 3-4 puan aralığı aldığını gördüm. Balık baştan kokmuş aslında.


Çok eleştirecek analiz de bulamıyorum çünkü film gerçekten çok boş. Şuraya bir ekşisözlük bakınız'ı vermek istiyorum; 'şirketlerdeki y....k gibi olmuş diyen adam eksiği', oturup iki prova bile almamışlar belli ki, yoksa bir revize edelim şu senaryoyu olmamış bu derlerdi.


Sonuç olarak, izlemeyin, izlettirmeyin.


Puanım: 3/10


Emre'nin IMDB Puan listesi için tık!

Bir önceki film yorumumuz Meander'ı okumak için tıkla

Bizi Instagram hesabımızdan takip etmeyi unutmayın

Yorum Gönder

0Yorumlar

Yorum Gönder (0)