Filmin Türü: Korku-Gerilim | Süre: 98 Dakika | IMDB: Link
The Boogeyman Konusu
Lester Billings isimli bir yeni hasta, çocuklarını kaybetmenin acısıyla evlerine gelir. Ardında ise gölgelerde yaşayan ve kurbanlarının acısından beslenen şeytani bir yaratık bırakacaktır.
The Boogeyman Yorumu
Ezgi'nin Köşesi
Ben bu filmi çok güzel gömerim de toplum buna hazır değil,
Hem popüler film, hem Emre'nin en sevdiği yazar işin içinde
Ben bu filmi çok güzel gömerim de iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim…
(Alengirli Şiir - Ali Lidar)
Hazır hafiften kültürlenmişken ceketimi çıkartıp içimden gelenleri söyleyebilirim diye düşünüyorum sevgili okurlar, yorumum tamamen spoiler içermektedir aman dikkat.
- Spoiler -
Yetmedi mi artık öcü filmleri? Bir lanet varmış da, küçük kız görmüş de ailesi hehe bebe demiş inanmamış da en son ebeveynler de öcüyü görmüş bak ne olmuşş şimdi konulu filmlerden artık gına geldi cidden. Verin hepimizin eline kağıt kalem, kendimizde daha güzel senaryolar okuyup izlemiş gibi olalım.
Birebir aynı işlenmiş hatta üzerine canavarın bile aynı olduğu tonla film sayarım size, bu nasıl bir yerinde saymadır artık. Derseniz ki tutuyor böyle filmler. Yahu tutuyor da bari hafiften farklılık yapsınlar. Mesela, ben beş arkadaş konulu filmleri çok fazla severim. Konu bellidir, beş arkadaş gitmemeleri gereken bir kasabaya eğlenmeye giderler, yolda sallanan eski bir sandalyede -ki burası büyük ihtimalle benzincidir- yaşlı bir adamın "oraya gitmeen guzum, oraya gidenler iç geri dönmedi ellam" demeleriyle uyarılırlar fakat tınlamadan o korku dolu yere giderler ama benim bu konuyu ve genel olarak benzer yapımları sevmemin bir nedeni var, o da şu ki; hepsinin farklı bir öznesi oluyor.
Bu filme bakıyorum, atarlı ve zorbalığa maruz kalan ergen, garip ne olduğunu filmin sonuna kadar anlatmayan çocuk, çocukları hafiften boş bırakan aile fertlerinden biri. Neden fertlerden biri dedim, çünkü ebeveynlerden biri finalde filmimizi duygusallık çemberine sokup 6-7 puana yükseltebilmek için ölmüş olmalı, bu yüzden elimizde sadece bir ebeveyn var.
Ne yazık ki hâlâ öğrenememiş olduğumuz şeylerden biri de bu film sadece -15 yaş korkutuculuğuna sahip, neden derseniz, bir yetişkine çizilmiş bir resimden alıntı kurgu korkunç karakteri sürekli bö bö yaparak gösterirseniz bu bir yerden sonra bize korktucu değil, saçma gelmeye başlar.
Tüm bunları geçtim, fazla filmden sıkıldım diyelim hadi, uzun yıllardır bu evrende olan canavar nasıl Can Emmiler İlaçlama ltd. aş. gibi köşeye sıkıştırılarak yakıldı? Bu fiziki bir karakterse bu kadar drama ne gerek vardı?
Yok ateş yamulması şu bu diye doğaüstü bir yere bağlanacak diye düşünmüştüm ama o da olmadı, en sonunda alev sola yattı, bu mu cidden? Karakterin ölümünde bir sahnesi olsaydı da bari puanımız amaca uygun bir puan yükselseydi.
Evet sevgili dostlar, film de benim yorumum gibi oradan oraya ve bolca amaçsızdı aslında. İzlemenizi önerir miyim bilemiyorum ama derseniz ki sıradan konuları seviyorum, kenarda köşede bu tarz film kalmadı o zaman izleyin, çok da bir şey kaybetmezsiniz.
- Spoiler -
Kısacası, hem çerezlik bir film olsun, arada tebessüm edeyim, arada gerilip arada içim de ısınsın, yani anlayacağınız arada makara, kukara, tukara, kusma hepsini istiyorum derseniz, izleyip pişman olmazsınız diyeceğim hoş bir film.
Puanım: 3/10
Ezgi'nin IMDB Puan listesi için tık!
Emre'nin Köşesi
Yazıma direkt giriş yapıyorum;
- Spoiler-
Sen koskoca Stephen King'sin, olmuş mu bu film? Hayır, olmuş mu? Bence olmamış. Bak sevgili Stephen, ben senin kitaplarını 20 yıldır okurum, aramızda artık bir ahbaplık var, yıllardır Türkiye'de okunan birçok Wikipedia sayfanı oturdum hazırladım. Sevgili Stephen, filmi kitabına uygun çekemiyorlarsa çektirme. Paraya mı ihtiyacın var? Bence ona da yok. Evet, en sevdiğim yazarın filmi böyle çıkınca bana da geliyorlar.
Zaten bir şeyleri gömesim vardı, layığıyla yerine getirmişsin bu istediğimi, kırmamışsın beni.
Film başladı, dedim aha, yine karanlık odalar, camlardan gelen hafif ışık huzmeleri ve uçuşan tozlar, ölü bir ebeveyn. Dedim bu klişelerimizin doğruluğu kadar düzgün bir şey yaparlarsa biz bu filme bayılırız.
Film baştan sona klişeden geçilmiyor. Her sahne 150 yıllık film dünyasının tüm klişelerinden bir parça barındırıyor.
Sen Stephen King'sin diye her öykünün ya da romanının filmini çekmene gerek yok ki çekersen de işte böyle rezalet filmler çıkıyor ortaya. Gerçi buna korku filmi denmez, en fazla 13 yaş altı çocuklara özel korku filmi olur.
Beni canavarın gösterildiği korku filmleri germiyor ya da korkutmuyor. Kocaman bir efekt parçasının normal bir insana teshiri ne kadar olabilir ki? Makyajlı, cinli teyzeler hadi bir nebze ama de böyle eciş bücüş bir yaratığın neyi beni gersin. Filmde de tek korku unsuru jump scare'lar. Yıl olmuş 2024 bize hâlâ yatağın altında ''canavay'' çıkacak temalı filmler izletiyorlar.
Filmin sonunda ise adamlar oturdu, insanlık tarihinin başından beri olan canavarı ekmek bıçağıyla öldürmeye çalıştı, ölmeyince de şaşırdı. O kadar baştan sona saçmalıktan oluşan bir film yapmışlar ki, asla ileri sararak film izlemeyen ben, filmin son 20 dakikası ''ay elim çarptı'' diyerek ileri sara sara izledim.
Sonuç olarak, üzerine düşünülmeden çekilmiş filme böyle gelişine yorum yazılır zaten. İzlemediyseniz izlemeyin, diyorsanız ki ama beğenenler de var belki ben de o kitleye dahilimdir, buyurun izleyin sayın sinema severler.
- Spoiler-
Puanım: 3/10
Emre'nin IMDB Puan listesi için tık!