Filmin Türü: Dram-Gerilim | Süre: 90 Dakika | IMDB: Link
Compliance Konusu
Sandra bir fast food restoranının orta yaşlı yöneticisidir. Becky ise gerçekten işe ihtiyacı olan tezgahta çalışan genç bir kızdır. Stresli bir iş gününde, bir polis memuru arar ve Becky'i bir müşterinin cüzdanından para çalmakla suçlar. Ancak Becky bu suçu inkar eder, ardından da olaylar gelişir.
Compliance Yorumu
Ezgi'nin Köşesi
Başta bu film için Emre'ye dönerek "Hehe bak gerçek olaymış." Dememe rağmen ilerleyen yerlerde gerçek olduğunu unutup sinir katsayımdan bilgisayarı dişlememe ramak kalan bir yapım bu film.
Filmin ortalarında yeniden Emre'ye dönüp dedim ki ben bu film için yorum falan yazmam, sitede de paylaşmayalım, hesabımızda da. Hatta bu filmin belli bir kesimin tatmin olması için sunulmuş bir meze olduğunu bile düşünmüştüm.
Bknz: Sanat, toplum içindir.
Aşk-ı Memnu'lar neden yapıldı sanıyorsunuz? Hey gidi hey.
Fakat bu film sanatın kötüye kullanılması değil aksine toplumsal bilinci ayaklandırma konulu kamu spotuymuş sonunda gerçek hikaye olduğu yeniden gözümüze sokulunca "Eneee sapıklı film değilmiş ya bu" diyerek puanımın bir bir artmasına neden oldu.
-Spoiler-
Film bir "Allahsız Buğra'nın" fast food şirketini "Ben polisim ellam" diye aramasıyla başlıyor. Herkes de sorgu sual demeden korkup telefondaki adamın her dediğini yapmaya başlıyor. Kimse de demiyor ki bir durun bunun için her hafta sms atıyorlar bize inanmayın diye. Bunun da açıklamasını anlık olarak bu tarz hukuki konularda yaşadığımız yoğun duygu gerilimine vererek bir şekilde tolere etmeye çalışıyorum.
Telefon açıldığı andan beri film boyunca yüzüm iki saniye gülmedi, film daha ne kadar iğrençleşebilir ki dememe kalmadan çıta her seferinde biraz daha yükseldi.
Herkesi geçtim, telefondakiler korkuyor da esas kızımız nasıl hiçbir şeye bu denli sesi çıkmadan durabildi, hiçbir hakkını savunmadan kabullendi her şeyi aklım sadece onu almıyor. Siz siz olun sevgili okurlar hakkınızı hukukunuzu iyice öğrenin, bu filmi de izleyin ki ilerde böyle bir şeyle karşılaşırsanız kal gelmesin size.
Film uzun bir süre çoğu ülkede devam eden sapıklık hikayesini işliyor. Gerçekte sayılar, olay, davanın herkes için ne durumda olduğu bilinmese de yüklü bir para cezası iddiası ortada olan sonuçlardan biri.
Hikayenin senaryosunda biraz abartı var mıydı yoksa Van cidden kızı istismar etti mi bilmiyorum ama filmi izlerken bedenimde en yoğun şekilde öfke hissettiğim an burasıydı.
-Spoiler-
Sinirlerim zıplasın istemiyorum diyorsanız izlemeyiniz fakat bana kamu spotu olsun, ders alayım izlerken, psikoloji nedir, yeri geldiğinde itaat ne denli zarar verici bir şey olur öğreneyim istiyorsanız hiç durmadan izlemenizi tavsiye ederim.
Puanım: 5/10
Ezgi'nin IMDB Puan listesi için tık!
Emre'nin Köşesi
Eveeet, geldik bir gerçek hayat hikayesine. Daha önce duyduğunuz ve güldüğünüz tüm o "Selam yeenim ben dayın 50 lira at", "Ben savcı Zottirik Fetö'den seni yakalayıp emcükleyecez 50 lira at", "selam 20 lira kazandınız ama önce 50 tl at" mesajlarını ve aramalarını unutun. Çünkü bir ülkeye yayılmış rezaletin hikayesini izliyoruz.
İncelemenin devamı spoiler içeriyor, dikkat.
- Spoiler -
Öncelikle, Compliance'ı izlerken bir süre sonra gerçek anlamda rahatsız oldum. Filme vereceğimiz puan da tartışmasız 1 olacaktı. Sebebi ise, bu filmin sapık bir senarist tarafından yazıldığı ve sapık kişiliğini de tatmin edebilmek için böyle bir film yazmış olmasıydı. Çünkü, film bir fantezi ürününden başka bir şey değildi.
Film bitti, bir de ne görelim tüm gördüklerimiz gerçek olaymış. Aslında en başta bunu biliyorduk, ancak tamamen aklımızdan çıkmış bu durum. Film bitince dumur olduk ve bakış açımız tamamen değişti. Neyse artık filme geçebilirim;
Filmimiz, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir McDonalds şubesinde geçiyor. Bir gün bir telefon geliyor ve telefondaki şahıs Becky isimli çalışanın bir müşterinin cüzdanından para çaldığını söylüyor ve kendisini de polis olarak tanıtıyor.
Tamam buraya kadar olabilmesi mümkün bir şey, belki de şahsı ifade almak için karakola davet edecekler ki bu da aslında pek mümkün değil ya neyse. Hani deliller karartılır, kamera kayıtları silinir, şahıs kaçar falan. Tonla sebep olabilir, neyse salağız bunu düşünemedik dedik ki bizi polis aradı ve dedi ki; "yeenim sen para çalmışsın hayırdır?". Yahu gidersin ifade vermeye ya da gelin tutanak tutun dersin. Hadi Becky sen salaksın, Sandra(müdür) sen de mi salaksın? Gerçi sen de pek akıllı değilmişsin ya.
Neyse, sahneler geçtikçe bizim Daniels(polis) işleri abartıyor. Önce Becky'i soyduruyor, ardından da anadan üryan kalan Becky'e detaylı bir inceleme yaptırıyor.
Bir süre sonra Sandra'nın gitmesinin gerekmesi ile birlikte Daniels işleri abartmaya başlıyor. Becky'nin bir depoda tutulmasını istiyor ve başına da birinin koyulması gerektiğini söylüyor. Tahmin ettiğiniz gibi de bu kişi bir erkek olmalı. İlk önce gelen genç çalışan Becky'e aşık ve Daniels bu çocuktan Becky'e bir şeyler yapmasını istiyor. Aşık çocuğumuz ise bu nasıl saçmalık ulen diyerek depoyu terk ediyor. Ah çocuk adam ah... Keşke hiç terk etmeseydin. Kurdun eline bıraktın kızcağızı.
İşlerin ters gittiğini gören Daniels, Sandra'nın yeni bir kişi bulması gerektiğini söylüyor ve hastalıklı zihnindeki fikrini de belirtiyor. Sandra'ya erkek arkadaşını çağırıp çağıramayacağını soruyor. İş yoğunluğu sebebiyle çözüm bulabilmek adına her şeyi yapabilecek durumda olan Sandra ise bu fikri kabul ediyor ve sevgilisin çağırıyor(Van).
İşler bu noktadan sonra deyimi yerindeyse b.ka batıyor. Daniels işi abartıyor, uygunsuz şeyler yapması için Van'i zorluyor. Gerçi telefondan ne kadar zorlayabilirsin ki birisini? Van hayvanının içinde varmış bu kanı bozukluk. Daniels'ın dediklerini yapan Van bir süre sonra buna katlanamayıp basıp gidiyor.
Yerine gelen ürün tedarikçisi bu sefer görevi devralıyor, hiç değilse bu adamın kafası çalışıyor. Belli ki reklam aralarında çıkan kamu spotlarını izlemiş. Hemen durumu fark ediyor ve bu berbat olayı sonlandırıyor. Filmiz de buradan sonra artık sona eriyor.
- Spoiler -
Puanım: 7/10
Emre'nin IMDB Puan listesi için tık!